1) beklenmedik bir anda karşılaşmak, birbirlerine çok yaklaşmak: ’Nabi Efendi, merdivenleri yorgun yorgun çıkarken sofada karısıyla burun buruna geldi.’ -M. Yesari. 2) karşısında hissetmek: ’O kadar gururlu bir tavrı vardı ki onu ilk kez gören birisi, bu kişinin az önce ölümle burun buruna geldiğini düşünemezdi.’ -N. Hikmet.